26 Aralık 2015 Cumartesi

11. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları Lider Yayınları Sayfa 83

Tevfik Fikret'in "Ferda" şiiriyle ilgili sorular ve cevapları

Ferdâ senin; senin bu teceddüt, bu inkılâb...
Her şey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey şebâb,
Ey çehre-i behîc-i ümît, işte ma’kesin
Karşında: bir semâ-yı seher, sâf ü bi-sehâb,
Aguuş-i lerze-dârı açık, bekliyor. Şitâb!
Ey fecr-i hande-zâd-ı hayât, işte herkesin
Enzârı sende, sen ki hayatın ümîdisin.
Alnında bir sitâre-i nev, yok, bir âf-tâb,
Âfâka doğ, önünde şu mâzî-î pür-mihen
Sönsün müebbeden.

Sönsün müebbeden o cehennem, senin bugün
Cennet kadar güzel vatanın var, şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci şetâretli kızcağız
Kimdir, bilir misin? Vatanın. Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı çehreye - Allah esirgesin –
Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
İster misin, şu ak sakalın pâk ü muhteşem
Pişâni-yi vakârına, bir kirli el demem,
Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi
Râzı olur musun, taşa tutsun şu serseri?
Elbet hayır; o makber, o pişâni-yi vakuur
Kudsî birer misâl-i vatandır. Vatan gayûr
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, bütün ümid-i vatan şimdi sizdedir.
Her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin;
Lâkin unutmayın ki zaman tünd ü mutma’in
Bir hatve-i samût ile takib eder bizi.
Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
Ta’mîka yol bulan bu yanılmaz muâkıbin
Şermende-i itâbı kalırsak yazık! Demin
“Ferdâ senin”, dedim, beni alkışladın; hayır,
Bir şey senin değil, sana ferdâ vediadır;
Her şey vediadır sana, ey genç, unutma ki
Senden de bir hesâb arar âti-i müşteki.
Mâziye şimdi sen bakıyorsun pür-intibâh,
Âti-i de senden eyleyecek böyle iştibâh.
Her uzvu girdibâd-ı havâyicle sarsılan
Bir neslin oğlusun, bunu yâd et zamân zamân.
Asrın, unutma, bârikalar asr-ı feyzidir;
Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir,
Bir ufk-ı itilâ açılır, yükselir hayât;
Yükselmeyen düşer: ya terakki, ya inhitât!
Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;
Doymaz beşer dedikleri kuş, itilâlara.
Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;
Durmak zamânı geçti, çalışmak zamânıdır!



-Günümüz Türkçesiyle- Yarın
-Bugünün gençlerine-
Yarınlar senin; senin bu devrim, bu yenilik...
Her şey senin değil mi zaten?... Sen, ey gençlik,
Ey umudun güzel yüzü, işte karşında aynan:
Temiz ve bulutsuz, ağaran bir gök,
Titreyen kucağını açmış, bekliyor. Koş çabuk!
Ey hayatın gülerek doğan sabahı, işte herkesin
Gözleri sende; sen ki hayatın umudusun.
Alnında yeni bir yıldız, hayır, bir güneş,
Doğ ufuklara, önünde şu sıkıntılı geçmiş
Sönsün sonsuza değin.

Bir daha yaşanmasın o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün
 Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız
Kimdir, bilir misin? Yurdun. Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı yüze -Tanrı esirgesin-
Kötü bir gözle baksa katlanabilir misin?
İster misin şu ak sakalın temiz, görkemli,
Onurlu alnına, bir kirli el şöyle dursun,
Hatta yabancı bir el uzansın? Şu mezarı
Bırakır mısın, taşa tutsun bir serseri?
Elbette hayır; o mezar, o onurlu alın
Kutsal birer örneğidir yurdun. Yurt çalışkan
İnsanların omuzları üstünde yükselir.
Gençler, yurdun bütün umudu şimdi sizdedir.
Her şey sizin, yurt da sizin, şeref de sizin;
Ama unutmayın ki zaman ağır, güvenli,
Sessiz adımlarla arkamızdan gelir.
Önden koşan, ama dikkatle her izi
 İncelemeye yol bulan şu şaşmaz izleyici
Paylayıp utandırırsa bizi, yazık! Demin
“Yarınlar senin”, dedim, beni alkışladın; hayır,
Bir şey senin değil, sana yarın emanettir;
Her şey emanettir sana, ey genç, unutma:
Senden de hesap sorar, yakınır gelecek.
Geçmişe şimdi sen ibretle bakıyorsun,
Gelecek de senden böyle kuşkulanacak.
Her organı ihtiyaç kasırgasıyla sarsılan

1.         9. sınıfta “Şiir İnceleme Yöntemi” konusunda edindiğiniz bilgileri kullanarak aşağıdaki soruları cevaplandırınız.

a.      Metnin nazım birimini belirleyerek nazım birimini oluşturan dizelerin uyak düzenini gösteriniz.
Ferda şiirinin nazım birimi “bent”tir.

b.       Şiirin ilk iki dizesinin uzun (açık) ve kısa (kapalı) hecelerini gösteriniz
Fer-dâ se-nin; se-nin bu te-ced-düt, bu in-kı-lâb...
 ─  ─   .     ─   .    ─   .    .     ─      ─    .  ─  .   ─

Her şey se-nin de-ğil mi ki zâ-ten?.. Sen, ey şebâb,
─     ─     .  ─    .   ─    .   .   ─    ─     ─    ─     .  ─


b.      Metnin ilk bölümünde hangi kelimeler tekrarlanarak ve hangi seslerle aliterasyon yapılarak ahenk sağlanmıştır? Söyleyiniz.
Ferda şiirinin ilk bölümünde “sen ey” sözcükleri tekrarlanmış, “n,s” sesleri sıkça tekrarlanarak aliterasyon yapılmış.

2.        Metnin temasını belirleyiniz.
Metnin teması: Vatana karşı sorumluluk

3.        Metinde konuşan kişi kime seslenmektedir?
Gençlere seslenmektedir.
4.        Metinde konuşan kişinin gençlerden beklentileri nelerdir?
Metinde konuşan kişi, gençlerin vatan için çalışarak sorumluluklarını yerine getirmelerini istiyor.

5.    Metinde gençlerin hangi duygularına seslenilmiştir? Bu açıdan bakıldığında seslenen kişinin duygu dünyası hakkında neler söylenebilir?
Vatanseverlik, çalışkanlık, heyecan ve coşkularına seslenilmiştir.

6.        Metinde “yarın” kelimesine yüklenen anlam nedir? Açıklayınız.
Yarın kelimesiyle vatanın yarınlarını kuracak gençlik anlatılmaktadır.

7.   “Bir daha yaşanmasın o cehennem; senin bugün,
Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün
Zümrüt bakışlı, inci şetaretli kızcağız
Kimdir, bilir misin? Yurdun...”
Yukarıdaki dizelerde geçen söz sanatlarını bulunuz. Belirlediğiniz söz sanatlarına niçin başvurulmuştur?
Cehennem sözüyle savaş anlatılmış açık istiare yapılmış.
Yurt cennete benzetilmiş teşbih sanatı yapılmış.
Vatan zümrüt bakışlı, inci gülüşlü bir kıza benzetilmiş: teşbih ve teşhis sanatları yapılmış.



7.        Şiir dilinin düz yazı diline yaklaştığı dizelere metinden örnekler bulunuz.
Tevfik Fikret, Türk edebiyatında şiiri düz yazıya yaklaştıran şairlerden biridir. Şiirin düz yazıya yaklaştırılması demek, cümlenin birkaç dizeye yayılması demektir. Cümle birkaç dizeye yayıldığı gibi dizenin ortasında bir cümle bitip yeni bir cümle başlayabilir.
Örnekler:
Ey hayatın gülerek doğan sabahı, işte herkesin
Gözleri sende; sen ki hayatın umudusun.
Bir daha yaşanmasın o cehennem; senin bugün
Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün
 Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız
Kimdir, bilir misin? Yurdun. Şimdi saygısız
Bir göz bu nazlı yüze -Tanrı esirgesin-
Kötü bir gözle baksa katlanabilir misin?

9.   Metindeki, yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel ortamını yansıtan kelime ve kelime gruplarını belir­leyiniz.
yarın, inkılap, yenilik, gençlik, yurdun kutsallığı, ilerlemek, çalışmak, didinmek vb.

10.  Metinden günlük konuşma dilini yansıtan ifadelere örnekler veriniz.
Tanrı esirgesin, koş, çabuk, kızcağız, kötü gözle bakmak, taşa tutmak

11.  Şiirde geçen tasvirleri bulunuz. Bu tasvirlerin metindeki işlevini belirtiniz.
Temiz ve bulutsuz, ağaran bir gök,
Titreyen kucağını açmış, bekliyor. Koş çabuk!
Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün
 Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız
Kimdir, bilir misin? Yurdun. Şimdi saygısız

Vatanın durumunu belirtmek için betimlemeler yapılmıştır.

12.  Şair doğal çevrenin hangi unsurlarından yararlanmıştır? Bu unsurların şiire nasıl bir katkısı olmuş­tur?
Temiz, bulutsuz ağaran bir gök derken “vatanın saflığını ve masumiyetini” anlatmak istemiştir.
Ufuklar- gelecek
zümrüt, inci – kıymet değer
mezar – geçmişin mirası
gülerek doğan sabah –geleceğin umudu genç nesil
çağın şimşekleri – çağdaş milletlerin tehditleri
gece, gölge –karanlık ve düşman güçler


13.  Şiirin resmi çizilebilir mi? Niçin?
Şiirin resmi çizilebilir. Çünkü şair duygu ve düşüncelerini doğadaki nesnelerle ilişkilendirmiş.

14.  Metnin teması sadece bizim toplumumuzu mu ilgilendirmekte yoksa başka toplumlar için de bir anlam ifade etmekte midir? Niçin?
Bizim toplumumuzu ilgilendirdiği gibi diğer toplumları da ilgilendirmektedir.

15.  Metnin teması ile Tevfik Fikret'in yaşadığı dönem arasında nasıl bir ilişki söz konusudur?
Şair, dönemin yanlışlarını açıktan değil de dolaylı olarak eleştirmiş, geleceğin farklı olacağını dile getirmiştir. Düşüncelerini dolaylı ifade etmesinde dönemin baskıcı yönetimi etkili olmuştur.

16.   Metinde gençlerle ilgili dile getirilen beklentiler bugün de geçerliliğini korumakta mıdır? Niçin?
Gençlerle ilgili beklentiler bugün de geçerliliğini korumaktadır. Geleceği kuracak olan bugünün gençleridir.
17. “Ferdâ, vatan, inkılap, teceddüt, itila, terakkî, barika, şebâp” gibi Arapça ve Farsça kelimelerin metinde yoğun olarak kullanılmasının sebeplerini açıklayınız.
Servet-i Fünün sanatçıları şiirlerinde ağır bir dil kullanmışlarıdır. “İlerleme, devrim, yenilik” anlamlarındaki kelimeler Tevfik Fikret’in düşüncesini de ortaya koymaktadır. Batıcılık düşüncesine sahip olan şair, bilimin, fennin, tekniğin, yeniliğin ülkemize gelmesini istemektedir.

18.  Tevfik Fikret'in gençlerle ilgili beklentilerine katılıyor musunuz? Niçin?

19. “Ferdâ” şiirinde dile getirilen duygu ve düşüncelerle Tevfik Fikret arasında bir bağ kurulabilir mi? Niçin?

Tevfik Fikret’in vatanseverliği, gençlere önem verdiği görülüyor. Ülkemize Batı medeniyetinin gençler tarafından getirileceğine inanan şair, gençlere büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder