28 Şubat 2016 Pazar

11. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları Lider Yayınları Sayfa 114

1. Etkinlik: İki gruba ayrılınız. Grup sözcülerinizi seçiniz. Servet-i Fünûn edebiyatını etkileyen sos­yal, siyasal ve kültürel ortamın yapısını açıklayınız (birinci grup). Servet-i Fünûn Dönemini etkileyen sanat, edebiyat ve düşünce akımlarını, incelenen metinlerden yola çıkarak belirleyiniz (ikinci grup). Ulaştığınız sonuçları grup sözcülerinden sözlü olarak ifade etmelerini isteyiniz.

SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN SOSYAL YAPISI
 Servet-i Fünun döneminde Tanzimat fermanının ilanından sonra sosyal hayattaki bir takım Batı örneği yenilikler genellikle sosyal durumu iyi olan çevrelerde hayatın bir diğer yüzünü oluşturmuştur. Batılı bir yaşam tarzı etkisini eskisine nazaran daha baskın bir şekilde hissettirmeye başlamıştır.

SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN KÜLTÜREL YAPISI
Servet-i fünun döneminde gazete yazısı çoğalmasına rağmen dergicilik de ön plana çıkmaya başlamıştır.Batı ile ilişkilerin daha da belirginleşmesi çevirilerin artması batıdaki kültürel ve edebi hareketleri izleyen sanatçı sayısının çoğalması kültürel hayatın daha da zenginleşmesini sağlamıştır

SERVET- İ FÜNUN DÖNEMİNİN SİYASİ YAPISI
2. Abdülhamid’in Osmanlı Rus savaşını bahane ederek Mebusan Meclisini kapatıp baskıcı ve sansürcü bir yönetimi benim istihbaratcılık korkutucu boyutlara ulaşması bu dönem sanatçılarının siyasi ve sosyal konulardan uzaklaşmasına yol açmış, sanatta estetiklik bireyselliğin benimsenmesine sebep olmuştur
Lider yay. 11. sınıf Türk edebiyatı ders kitabı etkinliklerinin cevapları sayfa 114

2. Etkinlik: Servet-i Fünûn Dönemi edebiyatının Tanzimat Dönemi edebiyatından ayrılan yönlerini maddeler hâlinde belirleyerek ulaştığınız sonuçları aşağıda verilen tabloya maddeler hâlinde yazınız.


SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ EDEBYATININ TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATINDAN AYRILAN YÖNLERİ
            SANAT ANLAYIŞI BAKIMINDAN
I. Tanzimat Dönemi: Sanat toplum içindir.
II. Tanzimat Dönemi: Sanat sanat içindir. Güzel olan her şey sanat değeri taşır.
Servetifünun: Sanat sanat içindir. Şiirde konu sınırlaması yoktur.
ÖĞRETİCİ METİNLER BAKIMINDAN

I. Tanzimat: Makale ve eleştiri ağırlıklı olmak üzere biyografi, anı ve gezi türlerinde eserler verilmiştir.  Öğretici metinler dönemin gazetelerinde gelişme imkânı bulmuştur. Toplum sorunları ile sanat ve edebiyat konuları  ele alındı. Kullanılan dil, şiir ve roman diline göre daha sadedir. Anı, gezi ve eleştiri türlerinde üslup yönünden acemilikler görülür.          

II. Tanzimat: Eleştiri türünde verilen eserler yoğun­luktadır. Eleştiri eserlerinde konu genellikle eski-yeni ; tartışmalarıdır. Eserlerin üslubu birinci döneme göre daha gelişmiştir. Dil bir önceki kuşağın diline göre ağır ve süslüdür.

Servetifünûn: Önceki kuşaktan süregelen eski-yeni tartışmaları eleştiri türünün de devam etmesini sağla­mıştır. Servetifünuncular eleştiriyi başlı başına bir ede­bi tür olarak geliştirmişlerdir. Anı ve gezi türlerinin edebi yönden güçlü örneklerini yazdılar. Ağır ve süslü bir dil kullandılar. Öğretici metinlerde bile şairane bir üslup tercih ettiler. Öğretici metinlerde toplumsal konulara pek yer vermemişlerdir.

            ŞİİR   
I. Tanzimat: Şiirde toplumsal duyarlılığı, hürriyet, mil­let, eşitlik gibi konular ele alınmıştır. Şiir dilinde az da olsa sadeleşme belirtileri görülür. Divan şiiri nazım şe­killeri kullanılmıştır. Divan şiirinden tek farkı içeriğidir. Şiir birimi beyittir. Şiirde romantizmin etkisi vardır.

II. Tanzimat: Bireysel acıları, yalnızlığı, ölümü, karam­sarlığı konu olarak seçtiler. Şiir dili ağır ve süslüdür. Divan şiiri nazım şekilleri devam etmiş ancak anlam beyitlere yayılmıştır. Şiir birimi beyittir. Şiirde roman­tizmin etkisi vardır.

Servetifünûn: Yalnızlık, ölüm, hayal kırıklığı gibi bi­reysel konuların yanı sıra aile ve tabiat konularına da ağırlık verildi. Şiir dili ağır, süslü ve anlam bakımından oldukça yoğundur. Serbest müstezat ile sone ve terza- rima gibi Batı kökenli nazım şekilleri kullanıldı. Divan şiirinin kalıpları yıkıldı; anlam tüm şiire yayıldı. Parça değil, bütün güzelliği esas alındı. Parnasizm ve sembolizmin etkisi vardır.

HİKÂYE VE ROMAN                  
I. Tanzimat: Yazılan öykü sayısı fazla olmasına rağ­men öykü tekniği henüz gelişmemiştir. Öykü türünde romantizmin etkileri görülür. Öykü yazarı kendini gizlemeyip olayın akışına müdahale eder. Öyküler öğretici ve öğüt vericidir. Sade bir dil kullanma amacı vardır. Kölelik, cariyelik gibi toplumsal konulara yer verilir. Ro­man tekniği henüz gelişmemiştir. Dönemin romanları üslup ve kurgulanış bakımından zayıftır. Romanlar­da şiire göre daha sade bir dil kullanılmıştır. Romanlar­da romantizmin etkisi görülür. Roman yazarı kendini gizlemez, okuyucuya hayat dersi vermeyi amaçlar. Toplumsal ve tarihi konular ile Doğu-Batı ikile­mi romanlarda işlenen konulardır. Roman karakterleri bilgili, aydın ve ideal tipler olarak karşımıza çıkmaktadır. Romanlarda olaylar genellikle İstanbul’da geçer. Tarihi romanlarda ise farklı ülkeler görülür.

II. Tanzimat: Az sayıda öykü yazılmış ancak öykü tekniğinde ilerleme kaydedilmiştir, öykülerde realizmin etkileri görülür. Öykü dili roman diline göre biraz daha sadedir. Bireysel konulara yer verilir. Roman tekniği birinci döneme göre gelişmiştir. Üslup ve kurgu bakımından birinci döneme göre daha başarılıdır. Roman dili şiire göre sade olmakla birlikte yine de ağırdır. Ro­manlarda realizmin ilk etkileri görülür. (Araba Sevdası)
Roman yazarları kendilerini gizler. Bireyin doğu-batı kültürleri arasındaki ikilemini ve çelişkilerinin yanı sıra aşk, arkadaşlık, aile ilişkileri gibi bireysel konulara yer vermişlerdir. Dönemin roman karakterleri İstanbul’un seçkin ve aydın kesiminden seçilmiştir. Olaylar İstanbul’da geçer.    
           
Servetifünûn: Realizmin etkisi ile öykü tekniği güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Öykü yazarı kendini gizlemiş, olan biteni olduğu gibi aktarmıştır. Öykü dili roman dili­ne göre biraz daha sadedir. Konular bireyseldir ancak romanlardaki kapalılık ve aşırı karamsarlık öykülerde görülmez. Batılı anlamda modern romancılık başla­mıştır. Romanlar her yönüyle Batı edebiyatının seviye­sini yakalamıştır. Roman dili şiire göre sadedir: ancak önceki kuşaklara göre daha süslü ve ağırdır Uzun be­timlemelere, ruh tahlillerine yer verilmiştir. Realizmle birlikte natüralizmin etkisi romanları güçlü bir şekilde etkiler. Romanlarda dil ağır, konular bireysel olsa da anlatım gerçekçidir. Güçlü bir gözlem vardır. Bireysel duyarlılıklara ağırlık verilir. Kişi-mekân-zaman uyumu oldukça başarılıdır. Bireyin iç dünyası, yalnızlığı, hayal kırıklıkları, aile kurumundaki ahlaki çözülmeler, aşk, ihanet konuları sıkça işlenmiş, sosyal ve siyasi tema­lardan kaçınılmıştır. Olaylar İstanbul’da ve genellikle | konaklarda geçer.    |

TİYATRO                 
1. Tanzimat: Önce tiyatro çevirileri yapıldı, sonra da bu türün ilk yerli örnekleri yazıldı. Okuyucuyu eğitmek ve yönlendirmek amacıyla oyunlar yazıldı. Tiyatro sa­natına büyük önem verildi. Oyunlar sahnelenmek için yazıldı. Oyunlarda klasisizmin etkisi görülür. Komedi­lerde dil konuşma diline yakındır.

II. Tanzimat: Siyasi baskılar nedeniyle tiyatro türünde çok az eser verildi. Çoğu A. Hamit Tarhan’a ait olan bu oyunlar bireysel konuları ele aldı. Manzum tiyat­ronun başarılı örnekleri yazıldı. Oyunlar sahnelenmek için değil, okunmak için yazılmıştır. Ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır.

Servetifünûn: Cenap Şahabettin’in Yalan, Köre be; Halit Ziya'nın Kâbus, Fare, Füruzan; Mehmet Rauf un Pençe, Cidal, Sansar adlı eserleri tiyatro türündedir.
Bu oyunlar bireysel konuları ağır, süslü ve şiirsel bir dille işlemiştir. Servetifünuncular tiyatro sanatıyla pek ilgilenmemiştir. Bunda yönetimin tiyatro konusundaki sert tutumu da etkili olmuştur

Tanzimat edebiyatı

Servet-i Fünun
BENZERLİKLER
Batı kaynaklı edebi akımlardan etkilenmesi
Batıdan alınan edebi türlerin kullanılması
Aruz ölçüsünün kullanılması
Roman, hikaye ve şiirde toplumsal ve siyasi konular işlenmiştir.

Gazeteciliğe önem verilmiştir.

-Divan ed. nazım
biçimleri kullanılmıştır.

Edebi tür ve tema
-Roman, hikaye ve şiirde bireysel konuların işlenmiştir.
-Gazetenin yerini dergi almıştır.

Batıdan alınan nazım biçimleri ve serbest müstezat nazım biçimi kullanılmıştır.
Klasizm ve romantizm
Edebi
akımlar
Realizm, natüralizm, parnasizm ve sembolizm
Sade bir dilin kullanılması gerektiği savunulmuş, ama tam olarak gerçekleştirilememiştir. edebi sanatlar bakımından zayıf bir dil
Dil ve anlatım
Arapça , Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır, süslü ve edebi sanatlar acısından zengin bir dil


3. Etkinlik: Servet–i Fünûn Dönemi edebiyatçılarının dil anlayışını aşağıda boş bırakılan yere yazınız.
Servet-i Fünun sanatçıları eserlerinde ağır, süslü bir dil kullanmışlardır. Arapça, Farsça kelime ve tamlamalara, neredeyse hiç duyulmamış ifadelere yer vermişlerdir.

11. SINIF TÜRK EDEBİYATI LİDER YAYINLARI CEVAPLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder