1. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanlar ın sonuna “D”, yanlış olanlar ın sonuna “Y” yazınız.
• Tartışma, öyküleme, açıklama, betimleme anlatım türlerinden bazılarıdır. ( D )
• Öyküleyici ve betimleyici anlatım türleri, öğretici metinlerde kullanılır. ( Y)
• Öyküleyici anlatımda dilek kipleri kullanılır. (Y )
• Kelimelerin dil bilgisi kuralları çerçevesinde yan yana gelmesine bağlaşıklık denir. (D )
2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun kelimelerle doldurunuz.
• Kelimelerin yeni bir anlam ifade etmek amacıyla yan yana gelmesine BAĞDAŞTIRMA denir.
• Anlatılan konu ve hususların okuyucunun gözünde canlandırılacak şekilde ifade edildiği anlatım türüne BETİMLEYİCİ ANLATM denir.
3. Sözcükler anlamlı ses birimleridir. Başka bir deyişle nesnelerin ve varlıkların yerini tutan birer göstergedir. Aslında özel adlar dışında hiçbir sözcük, tek bir nesnenin adı değildir. Çünkü bir sözcük, kimi yönleriyle ötekilerden ayrılan, birbirlerine daha çok benzeyen, türdeş birçok nesnenin ortak adıdır. Söz gelimi "çiçek" sözcüğü belli bir çiçeğin değil, çiçek olma özelliği taşıyan tüm bitkilerin ortak adıdır. Dünyadaki benzer özellikler taşıyan bazı bitkilerin ötekilerden ayrılarak farklı bir küme oluşturduklarının anlaşılmasıyla, "çiçek" sözcüğü o kümenin adı olmuştur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tanımlama
B) Abartma
C) Örnekleme
D) Karşılaştırma
E) Genelleme
CEVAP: B
4. Yazınsal yaratıcılığın gizi, ana dilde, ana dilin söz değerlerindedir. Buna erişmesi, yazarın, ozanın öncelikle ana dilini, onun söz değerlerini sevmesine bağlıdır. Bu sevgiden yoksunsa kişi, gerçek anlamda yaratıcı olamaz. Büyük bir ozan da yaratıcılığın dilde, sözcüklerde olduğunu söylüyor. Şöyle diyor sözcükler için: "Onların önünde ben diz çökerim, bana kalk deyinceye değin kıpırdamam. Kısaca, değer veririm onlara; arkalarından giderim sözcüklerin; izlerim onları. işte ben böylesine severim sözcükleri."
Bu parçan ın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Değişik cümle türleri kullanılmıştır.
B) Alıntıya yer verilmiştir.
C) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
D) ikileme kullanılmıştır.
E) Açıklama yapılmıştır.
2011 YGS
CEVAP:
Ünite Sonu Değerlendirme Soruları
1. Aşağıdaki boşlukları uygun kelimelerle doldurunuz.
• Dil ögelerinin birbirleriyle oluşturdukları anlam bağıntısına BAĞDAŞIKLIK denir.
• Bir cümle veya metinde anlaşılması güç cümlelerin kullanılmaması ve her okuyanın aynı şeyi anlamasına AÇIKLIK denir.
• ifadenin hiçbir engele uğramadan akıp gitmesi, ses akışını bozan ve söylenmesi güç seslere ve sözcüklere yer verilmesi AKICILIĞIN özelliğidir.
• Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir bir bilgi özelliği taşıyan ve söyleyenin kişisel duygu ve düşüncelerini yansıtmayan ifadeler NESNELDİR.
• Kaynaktan çıkan bilginin alıcıya ulaştırılma yöntemine KANAL denir.
2. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların sonuna “D”, yanhş olanlar ın sonuna “Y” yazınız.
• "Gönderdiğim paketi mutlaka almıştır sanırım." cümlesi bağdaşık bir cümledir. ( Y )
• Anlatıcının deneyimlerinin, duygu ve düşüncelerinin ifade edildiği ve anlatılanların duyu organlarıyla algılandığı anlatımlara soyut anlatım denir. ( Y )
• "Filmde insanların sosyal sorunları, büyük şehir hayatına uyumu işleniyor." cümlesi nesnel bir cümledir. ( D )
• "iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılmasına" iletişim denir. ( D )
3. Aşağıda verilen özelliklerin tartışmacı, açıklayıcı, kanıtlayıcı ve emredici anlatım türlerinden hangisiyle ilgili olduklanrn belirleyerek belirlediğiniz anlatım türlerinin adlarını boşluklara yazınız.
TARTIŞMACI ANLATIM
1. Dil daha çok göndergesel işleviyle kullanılır.
2. Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir. Savunulan ve karşı çıkılan görüşlere yer verilir.
3. iki farklı bakış açısının olduğu konular bu türde işlenmeye daha elverişlidir.
AÇIKLAYICI ANLATIM
1. Dil daha çok göndergesel işleviyle kullanılır.
2. Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz anlamlarına yer verilmez.
3. Verilen bilgiler örneklerle ve tanımlarla pekiştirilir.
4. Daha çok nesnel cümleler kullanılır.
5. Açıklama, aydınlatma, bilgi verme amaçlarıyla yazılır.
KANITLAYICI ANLATIM
1. inandırma, aydınlatma, kendi görüşünü kabul ettirme amaç edinilir.
2. Kavramları tanımlama ve açıklama önemlidir.
3. Okuyucu ve dinleyiciyi ikna etmek, düşündürmek ve üzerinde durulan konudan uzaklaşmamak için bazı kelime, kelime grupları ve cümleler tekrar edilir.
4. Konuşmacı ve yazar üzerinde durduğu konuyu aydınlatmak ve düşüncelerini kabul ettirmek için örneklere başvurur.
EMREDİCİ ANLATIM
1. Dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.
2. Emir, telkin, öneri anlamı taşıyan ifadelere yer verilir.
3. Öğretici ve açıklayıcı yönleri vardır.
4. Cümlelerde fiiller hâkimdir.
5. Uyulması beklenen bir üslubu vardır (Zorlama anlamı vardır.).
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde görme ve dokunma duyularına seslenen ayrıntılar bir arada verilmiştir?
A) Sararmış kâğıt parçasındaki şiiri okudukça anıların, eski günlerin içine dalıyordu
B) Adamın gürültülü, peltek konuşmasını dinledikçe sıkıntıdan terliyordu.
C) Bursa ipeklisi gibi yumuşak, sarı, dalgalı saçlarını okşadıkça bir mutluluk duyuyordu.
D) Uzayıp giden bu çorak, bomboz topraklara baktıkça içine bir sıkıntı çöküyordu.
E) Erzurum taşından yapılmış yüzüklere, işlenmiş renk renk kolyelere hayranlıkla bakıyordu.
1983 ÖYS
5. Betimlemede anlatıcı, canlı ve cansız varlıkları anlatırken onları birbirinden ayırarak özgün niteliklerini bulmaya, göstermeye çalışır. Bunun için gözlem gücüyle birlikte beş duyusunu kullanır. Ayrıntıları bu yolla seçer. Kimileyin duyularından biri daha ağır basar, ayrıntılar o duyuda yoğunlaştırılır.
Parçaya göre anlatıcı, aşağ ıdakilerden hangisine başvurmaz?
A) Varlıkların belirleyici özelliklerini belirtme
B) Okurun algılama gücünü belirli noktalara yönlendirme
C) Nesnelerin ilk bakışta görülemeyecek yönlerini ortaya koyma
D) Okurun öğrenme ve sezme gücünü geliştirme
E) Gördüklerini, sözcüklerle resim çizer gibi anlatma
1982 ÖYS
CEVAP: C
6. "Onun öykülerindeki kişilere iğne batırın, batırdığınız yerden kıpkırmızı kan sızdığını göreceksiniz." Burada sözü edilen öykücünün anlatımı için aşağ ıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Seçkin ve etkili kelimeler kullanmaktadır.
B) Gereksiz benzetmelerden kaçınmaktadır.
C) Mizahi bir anlatıma başvurmaktadır.
D) Varlıkları olduğundan üstün göstermektedir.
E) Kahramanları canlı bir biçimde anlatmaktadır.
1987 ÖYS
7. Sanki bir ekin denizindeyim. Düzlükte güneşin bir parçası görünüyor; köz gibi, kıpkırmızı. Yer yarılmış da sanki içinden çıkıyormuş gibi... inceden inceye esen seher yeli yüzümü okşuyor, burnuma taze ot kokuları geliyor. Buğdaylar hışırtıyla dalgalanıyor. Burada dağ taş, yer gök buğdaya kesmiş. insan kendini buğday denizinde kalmış sanıyor.
Bu parçada hangi duyu organıyla seçilebilen ayrıntılara yer verilmemiştir?
A) Görme
B) Tat alma
C) Dokunma
D) Koklama
E) işitme
1998 ÖYS
cevap: B
8. Soğuk bir İstanbul sabahı... Gökyüzünde bulut kaynıyor, yağmur yağdı yağacak... Biz yola koyuluyoruz. Yarım saat sürecek yolculuğumuzu, Maltepe'nin bildik sokaklarından geçerek bir an önce bitirme telaşındayız. Sokaklar, işe yetişmek için koşuşanlarla dolu. insanlar, rayların üzerinde, sağa sola bakarak hızlı adımlarla geçiyor. Bir banliyö treni Gebze yönüne doğru gürültüyle yol alıyor.
Bu parçan ın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Öyküleme - betimleme
B) Açıklama - betimleme
C) Karşılaştırma - öyküleme
D) Tanımlama - açıklama
E) Karşılaştırma - tanımlama
2002 ÖSS
cevap: A
9. Çalışmalarımız sonuç verdi. Neler mi oldu? Ot bitmeyen bozkırlar, ipek gibi yumuşak topraklı ovalara dönüştü. Tarlalar, arı kovanları gibi uğuldamaya başladı. Toprağın derinliklerinde uyuyan sular yeryüzüne çıkarıldı. Kova kova süt veren inekler, kovan kovan bal veren arılar yetiştirildi. Sofraları, el ele verilerek üretilen yiyecekler süsledi.
Bu parçan ın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Benzetme sanatından yararlanma
B) Öykülemeye başvurma
C) Yinelemelere yer verme
D) Betimleme yapma
E) Tanık gösterme
2003 ÖSS
10. Herkes nezle olur ama herkes saman nezlesi olmaz. Acaba niye? işe polenden başlayalım. Adı çiçek tozu ama ille de çiçeklerden gelmesi şart değil. iğde, kayın, gürgen, çınar, kavak gibi ağaçlardan, yapraklardan, otlardan hatta mantarlardan da geliyor. Baharla birlikte çiçeklenme başlayınca soluduğumuz havaya polen dolmaya başlıyor; ağzımıza, burnumuza giriyor.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Gereksiz ayrıntılara yer verilmiştir.
B) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
C) Söz oyunları yapmaya özenilmiştir.
D) Değişik örnekler verilerek konu dağıtılmıştır.
E) Terim kullanmaktan kaçınılmıştır.
1986 ÖSS
CEVAP: B
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder